PSİKONÖROİMMÜNOLOJİ - Yöntem ve İzlenceler Qing YAN

PSİKONÖROİMMÜNOLOJİ - Yöntem ve İzlenceler

Önsöz Birçok disiplini kapsayan bir alan olan psikonöroimmülojide (PNI) biyopsikososyal modeller sağlık ve hastalıkların anlaşılmasında giderek merkezi bir konu halini almıştır. Böyle bir anlayış kişiye yönelik ve Yazının devamı...
320,00 TL
Havale/EFT ile: 315,20 TL
 

Ürün Özellikleri

Boyutlar

16 cm x 24 cm

Dil

Türkçe

Kağıt Tipi

115 gr. Kuşe

Sayfa Sayısı

394

Stok Kodu

9786257795258

Marka

Celsus D1

Önsöz

Birçok disiplini kapsayan bir alan olan psikonöroimmülojide (PNI) biyopsikososyal modeller sağlık ve hastalıkların anlaşılmasında giderek merkezi bir konu halini almıştır. Böyle bir anlayış kişiye yönelik ve sistemik tıbbın geliştirilmesi için daha doğru bir tanı konulması ve daha iyi terapötiklerin eldesinde bize olanak sağlayacaktır.

Bu kitap, karmaşık sistemlerde karşılaşılan muğlak sorunların çözülmesinde kullanılabilecek sistem-tabanlı yöntemler ve yenilikçi teknolojiler sağlamaktadır. Geniş bir kuramsal ve deneysel yaklaşım yelpazesi pratik uygulamalara uyarlanmıştır. Ek olarak bu kitap, PNI yöntemlerini klinik uygulamalara aktararak translasyonel tıp üzerine odaklanmıştır.

Günümüz biyoloji biliminde karşılaşılan ana zorluklardan bir tanesi temel bilimsel buluşların daha iyi bir terapötik yazgıya nasıl aktarılacağıdır. Bu kitap, PNI’nin klinik uygulamalarını sahneye çıkartarak bu zorluğa yanıt olarak yazılmıştır.

Kitabın I.Bölümü PNI’nin temel ve yeni kavramlarını tanıtmakta ve özellikle stres, yangı ve psikofizyolojik rahatsızlıklar arasındaki ilişkiler üzerinde durmaktadır. Burada özellikle homeostaz, sistemik hastalıklar ve sağlığın dinamik dengesi üzerinde vurgu ya- pılarak sistem-tabanlı modeller sunulmaktadır.

Bu bölümde, dinamik sistemik tıbbın uygulanması amacıyla (bkz.Bölüm 1) “tüm ruh-beden sisteminin” anlaşılması için gereken bilimsel temelin PNI tarafından nasıl sağlanabildiği açıklanmaktadır. “Yin-Yang dinamiği”nin kavramsal çatısı gibi karmaşık uyumcul sistemlere (CAS’lar) ait sistem biyolojisi modelleri, PNI’deki karmaşık mekanizmaların yorumlanmasında yardımcı olabilir. Yin-Yang dinamik dengesinde bozulmalar stres, yangı ve uykusuzluk, Alzheimer hastalığı, şişmanlık, diabet, kalp-damar hastalıkları ve kanser dahil çeşitli rahatsızlıklarla sonuçlanabilir. Konunun bu şekilde algılanması, sistem-tabanlı biyobelirteçlerin ve terapötik hedeflerin keşfine katkıda bulunabilir.

Özel olarak mikrobiyal endokrinoloji ve PNI konusunda yapılan çalışmalar, nöroim- mün ve mikrobiyota sistemlerinin örtüşme noktalarını pekiştiren ve bunların, stres yanıt- ları üzerine olan etkilerini de göz önüne alarak üretilen modellere destek sağlamaktadır (bkz.Bölüm 2). Ek olarak yaşam deneyimi, sağlık ve hastalıklar üzerinde derin anlamları olan sinir ve bağışıklık sistemi gibi tüm uyumcul sistemler üzerinde temel biyolojik etkinliğe sahiptir (bkz. Bölüm 3). Çoğu kez göz ardı edilse de bu deneyim, ruh, beden ve ortam arasındaki dinamik karşılıklı etkileşimi anlamak için daha fazla ilgi görmeyi hak etmektedir. Sistem-tabanlı modellerin, stres, yangı ve “iyi olma” konularında daha bütüncül bir bilgi eldesi için biyolojik antropoloji kavramlarına uygulanarak ekoloji ve insan varyasyonlarını da ilgi alanına dahil etmesi gerekir (bkz. Bölüm 4).

Yin-Yang dinamiklerindeki nöroimmün dengesizlik ve bozuklukların anksiyete ve depresyon dahil psikiyatrik rahatsızlıkların önemli özellikleri ve potansiyel biyobelirteçleri olduğu keşfedilmiştir (bkz.Bölüm 5). Beyin, karmaşık işaretleşme ağları yolu ile homeostazı sürdürürken biyo-davranış geri-bildirim ve ileri-bildirim kalıplarının da stres, anksiyete ve depresyonun sisteme-dayalı mekanizmalar oldukları keşfedilebilmiştir (bkz.Bölüm 6).

Bu tür araştırmaların hastada direnç ve kendini iyi hissetme halini teşvike katkısı bulunabilir. Bir örnek olarak, Körfez Savaşı Hastalıkları (Gulf War Illness- GWI) türünde karmaşık rahatsızlıklar, endokrin ve bağışıklık işlevlerinin birlikte ifade edilen çok sayıda belirtecinin ölçülmesi ile birbirlerinden ayırd edilebilir (bkz.Bölüm 7). Bilginin biyo-davranış devreleri üzerinden akışını analiz etmek ve stresde davranışsal yönetim terapisi kullanmayı desteklemek amacıyla nörodavranışın düzenlenmesi ve işaretleşme ağları için sistem-tabanlı modeller üretilebilir (bkz.Bölüm 8).

Ek olarak, PNI’de, sistemik yangı ve bağırsak mikrobiotası üzerine odaklanmış çalışmalar türü araştırmalar kalp yetmezliği bulunan hastalarda görülen depresyon da dahil, birlikte ortaya çıkan rahatsızlıkların nöroimmün mekanizmalarını aydınlatmada bize yardımcı olabilir (bkz.Bölüm 9). Kanser ve otoimmün hastalıklar gibi sistemik rahatsızlıklarda, sitokin ağları, hipotalamohipo-fizoböbreküstü ekseni ve sirkadiyen ritimlerdeki dengesizlikler prognoz ve hastalığın denetim altına alınması gibi konularda kritik belirteçler olabilir (bkz.Bölüm 10).

Kitabın II.Bölümünde PNI araştırmalarında kullanılan çeşitli son teknoloji ve yöntemler tanıtılmaktadır. Bunların arasında fare modellerinin kullanılması, tam kan testlerinde krom salınması, görüntüleme yöntemleri ve keza aşı modelleri yer almaktadır.

Örneğin, optogenetik ve kemogenetik dahil yeni araçlar PNI’de beyin-bağışıklık etkileşimlerinin incelenmesini güçlendirmiştir (bkz.Bölüm 11). Doğal katil (NK) hücreler, stres yaratıcıların bağışıklık sistemi üzerine olan etkilerinin çok duyarlı barometreleridir. NK hücrelerinin hedef hücre öldürme kapasitesini incelemek için tam kan biyotestinde krom (51Cr) salınması kullanılabilmektedir. (bkz.Bölüm 12).

Ek olarak, fare modelleri PNI araştırmalarında yoğun şekilde kullanılmaktadır. Nöro-immün sistemin incelenmesinde immünodavranışsal fenotiplendirme cephede ilk hat yöntemidir. Farelerde nöroimmün aktivasyonun incelenmesinde davranış testleri sık kullanılır (bkz.Bölüm 13). Başlıca patojenik devreleri yüksek doğrulukla analiz etmede kullanılan fare MRI modeli, otoimmün hastalıklar ve beyin-bağışıklık bağlantısının anlaşılmasında vazgeçilemez bir değer taşır (bkz. Bölüm 14).

Beyin metabolizması ve hedef moleküllerin ölçülmesinde kullanılan bir yöntem pozitron emisyon tomografisi (PET) görüntülemedir. Beyin değişkenlerinin saptanması ile PET görüntülemeler PNI çalışmalarında kullanılan diğer deneysel ve klinik modellerle eşleştirilebilir (bkz.Bölüm 15).

Bir basamak daha ileri gidersek, psikososyal etmenlerin bağışıklık üzerine olan etkilerini çözümlemede aşılama modelleri çok yararlı olur (bkz.Bölüm 16). Bu tür protokoller stres ve aşı yanıtları arasındaki birlikteliğin aydınlatılmasına yardımcı olabilir. Çağdaş çok sayıda yöntem, riskli popülasyonlarda aşı yanıtlarının teşviki için kullanılan PNI araştırmalarının değerini pekiştirecektir (bkz.Bölüm 17).

Üstüne üstlük, PNI fenotiplerinin incelenmesinde fetal kolinerjik işaretleşmenin sistemler ve hücresel düzeyde etkilerini çözümlemeye yönelik yaklaşımlar son derece yararlıdır (bkz.Bölüm 18). Prenatal stres ve postnatal beyin gelişmesi konulu araştırma protokolleri perinatal PNI’nin geliştirilmesine katkıda bulunacaktır (bkz.Bölüm 19).

Sistem-tabanlı modellerden ileri teknolojiye kadar pek çok konuyu kapsayan bu kitap biyotıp öğrencileri ile psikoloji, psikiyatri, sinirbilim, immünoloji, moleküler biyoloji, genetik, biyomühendislik, fizyoloji, patoloji, mikrobiyoloji, sistem biyolojisi ve klinik tıbbın tümleştirici araştırmalarına ilgi duyan her düzeyden okuyucu tarafından kullanılabilir. Bu alandaki önder uzmanlar tarafından yazılan bu kitabın amacı, PNI’nin daha iyi koruyucu ve kişileştirilmiş tıbbi uygulamaya aktarılmasını isteyen kişilere pratik, ileri-teknolojiye dayalı ve holistik bir görüş sağlamaktır.

Profesyonel görüş ve deneyimlerini paylaşan ve heyecan dolu bu yeni alana değerli katkılarda bulunan yazarların tümüne teşekkür etmek isterim. Keza, editörlükteki yardımı için dizi editörü Dr.John Walker’a da şükranlarımı sunarım.

Qing YAN
Santa Clara, CA, USA

Kullanıcı Yorumları

Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat